Yoga Asana Değildir
Yoga asanaları (duruşları/pozları) maalesef yoganın en çok göze çarpan kısmı. O kadar ki, yoga denildiğinde çoğu insanın aklına bedenin kıvrıldığı etkileyici pozisyonlar, renkli yoga matları ve sosyal medyada paylaşılan kusursuz bedenler gelir. Ancak bu popüler imajın ötesinde, yoga çok daha derin, çok daha anlamlı bir pratiği ifade eder. Eğer birileri size
“Bu asanaları yapamıyorsan iyi bir yogi olamazsın.”
diyorsa, yoganın ne olduğunu bilmiyordur. İyi bir yogi esnek ya da güçlü olmak zorunda değildir. Yoga geleneğine göre bir asanayı ne kadar iyi yaptığın eklemlerinin mükemmel açılarına göre belirlenmez. Belirlenemez.
Merak etmeyin neye göre belirlendiğini yazının devamında anlatacağım ama önce bu konuya açıklık getirmek istiyorum.
Neden Yoga Asana olmaz?
Diyelim ki ben çok esneğim, çok güçlüyüm, uzun uzun uzuvlarım var ve üzerlerinde hiç yağ yok. Herhangi bir asanayı yaptığımda inanılmaz estetik görünüyorum. Havalı bir şekilde derse giriyorum. Her dersin sonunda insanlar bana gelip gelip ne kadar da iyi bir yogi olduğumu söylüyorlar. Sonra bir gün bir kaza geçiriyorum ve hareketlerim sınırlanıyor. Eee ne oldu, ben bir günde iyi bir yogi olmaktan kötü bir yogi olmaya mı geçtim?
Aaa durun hatta daha da iyi bir örneğim var. Ben gencim bedenimi şekilden şekle rahatlıkla sokabiliyorum. Tüm asanaları sonuna kadar yapabiliyorum. Çok iyi bir yogiyim, çok ileri seviyeyim. Sonra inanmazsınız, yaşlanmaya başlıyorum. Hayret… Belli bir yaştan sonra artık hareket aralığım kısıtlanmaya başlıyor. Olmaz ya… O zaman da tabi pratiğim gerilemeye başlıyor. Yoga böyle bir şey değil. Yoga bir gösteri sanatı dalı ya da bir performans sporu değildir. Bu tip egzersizler yoga asanlarını kullanabilir ama adına yoga demek yanlıştır. Neden yanlıştır? Çünkü yoga denildiğinde bu kavram diğer çağrışımlarıyla beraber gelir. Mesela, iç huzur, şifa, dinginlik, şefkat, odaklanma becerisi, manevi duyarlılık, bütüncül bakış, daha neler neler.
Şimdi siz de görüyorsunuz: bu kavramların bedensel becerilerle bir ilgisi yok. Çok büyütüyoruz asanaları. Güzeller evet, ben de seviyorum. Ama asana asana diye diye işin esas önemli kısmını gözden kaçırıyoruz.
Bu yazıda, yoga ve asana arasındaki ilişkiyi, yanlış anlaşılan noktaları ve gerçek bir yoga pratiğinin ne olması gerektiğini ele alacağız. Ama önce bir nefes alayım sakinleşeyim 😅.
Yoga Nedir?
Bu sorunun cevabını ben kendim vermeyeyim. Konu ile ilgili en otoritesini kimsenin inkar edemeyeceği bir yazıta bakalım. Gurunata (guruların şahı) Patanjali’nin Yoga Sutra’sına bakalım:
yogaś-citta-vṛtti-nirodhaḥ (Patañjali, Yoga Sūtras, I.2)
Yoga, aklın dalgalanmalarının durdurulmasıdır.
Demek ki yoga fiziksel bir pratik değilmiş.
- Çünkü zihin diyor, beden demiyor. Patanjali tüm Yoga Sutra boyunca da esneklik ya da güç gibi yüzeysel şeylerden bahsetmez. Şunu da açıklığa kavuşturmak isterim: Yüzeysel derken gücü ve esnekliği hor görmeye çalışmıyorum. Yüzeysel diyorum çünkü yüzeyde, görünen ve dokunulabilen bir yerde.
Yoga akılla ilgiliymiş.
- ‘aklın dalgalanması’ diye bir şey varmış. Bu dalgalanmanın ne olduğuna neden olduğuna dair bir gün daha detaylı konuşuruz. Patanjali de anlatır zaten. Ama hemen şunu söyleyebilirim: zihin dalgalanması öyle mistik bir şey değil. sezgisel olarak zaten Patanjali’nin neden bahsettiğini biliyorsun. Aklın gereksiz yere huzurunu bozan, hedefine ulaşmanı zorlaştıran her ne yapıyorsa, ondan bahsediyor kabaca Patanjali.
Yoga aklın hareketlerinin durmasıymış.
- Aynı şekilde bu cümlenin ne anlama geldiğini de çok boyutlu olarak tartışmak mümkün. Yine burada da sezgilerin senim yanıltmayacaktır. Yoga zaten hepimizin ortak dertlerine, insan olmaktan gelen dertlerimize odaklanır. En kaba haliyle aklın dalgalanmalarının durdurulması, aklının sana bi huzur vermesidir. Şöyle bir “ohh” çekmektir yoga. Sonra bunun sürdürülebilir hale getirilmesidir. Hayatın her anını bir yandan “om”, pardon “ohh”, çekerek yaşamaktır. (Not: Burada hedefim tatsız bir espri yapmak asla değildi. Yoga felsefesine hakim yoginlere “AUM”un anlamına dair bir gönderme yaptım.)
Yoga, bizi içsel huzura ve zihinsel dinginliğe ulaştırmayı amaçlar. Eğer yoga pratiğiniz sırasında sürekli hareket ediyor, müzikle dikkat dağılıyor ya da kendinizi başkalarıyla kıyaslıyorsanız, yaptığınız şey belki fiziksel bir egzersizdir ama yoga değildir.
Yoga Asana Nedir ve Ne Değildir?
Sorunun ikinci kısmını hemen yanıtlayayım. Asana yoga değildir. Asana yoga için bir araçtır, tekniktir ama yoga değildir. Yoga için Asana kullanılabilecek tekniklerden yalnızca biridir. Yani yoga yapıyor olabilirsin ama asana yapmak zorunda değilsindir.
Asana’nın oturuş ya da oturma pozisyonu anlamına gelir. Patanjali’nin metninde Asana meditasyon oturuşu anlamında kullanılır.
Patanjali’nin Yoga Sutraları‘nda asana
Patanjali asana üzerine sadece 3 sutra (dize/özlü öğreti) yazmıştır. Yoga Sutra metni bir kaç kelimede doğru analiz edildiğinde dünyaları anlatır. Aynı şey asana ile ilgili sutralar için de geçerlidir. Bu sutralara biraz yakından bakalım ki asana nasıl yapıldığında yoga oluyor kafamızda netleşsin istiyorum. İşte Patanjali’nin asana üzerine 3 sutrası:
स्थिरसुखम् आसनम्
Sthira Sukham Asanam (2.46)
“Asana, kıpırtısız ve rahat bir olmakla olur.”
Kıpırtısız diyor, yani asana sürekli hareket ederek yapabileceğiniz bir şey değildir. Her nefeste yeni bir hareket yapayım asla durmayayım diyerek yaptığınız asana pratikleri sizi bu hedeften uzaklaştırır.
Rahat diyor. Kolay demiyor. O yüzden rahat olduğunuz pozlar asana pratiğinize girer demeyeceğim. Ama bir şekilde içine girdiğiniz pozda olabildiğinizce rahatlamanın yollarını aramalısınız. Ki, bunun için de zaman gerekir. Hemen bir nefeste yapabileceğiniz bir şey değildir bu rahatlama işi. Hele ki günümüz dünyasında rahatlamak aktif olarak bunun için uğraşmayı gerektirir.
ben pozdan poza akarken zaten çok rahatlıyorum, her şeyi unutuyorum diyorsanız eğer. Burada bahsedilen öyle bir şey değil. Aklın kendi haline bırakıldığı amaçsızca süzüldüğü bir pratik asla değildir yoga. Akıl her zaman şimdi ve burada olmalıdır. Hiç bir şeyi unutmadan, kaybolmadan rahatlamayı öğrenmelidir yogin.
Yani aslında yoga yaparken müzik dinlemek, sürekli etrafa ya da eğitmene bakmak, aynaya bakmak, üzerini düzeltmek, hareketini düzeltmek, seni andan, kendi içinden uzaklaştıracak her şey asanayı bozar.
प्रयत्नशैथिल्यानन्तसमापत्तिभ्याम्
Prayatna Shaithilya Ananta Samapattibhyamm (2.47)
“Asana, tüm çabaların bırakılması sonucu sonsuzlukla bütünleşme yoluyla mükemmelleştirilir.”
Yani bu sutra, duruşun zorlamadan, çaba sarf etmeden yapılması gerektiğini ve kişinin duruşta sonsuzlukla bir olma hissine ulaşmasını önerir.
Asanada kendini ana öyle bir teslim etmelisin ki o an sonsuzluğa uzamalı. Buraya ne zaman geldin, kaç nefes durdun, ne zaman başka asanaya gideceksin, daha neler var, burada sıkıldın, yandaki de ne güzel yapıyor gıcık, benim şuran niye böyle…. Bu gibi düşüncelerin hepsinin tamamen önemini kaybettiği bir noktaya ulaşmayı hedeflemelisin asananın içinde.
ततो द्वन्द्वानभिघातः
Sutra 2.48: Tato Dvandva Anabhighataha
“Böylelikle, zıtlıkların etkisiyle rahatsız olunmaz.”
Neden peki ben bunu yapayım. Pozdan poza akar akar giderim. Rahatlatıcı bir müzik de açarım. Amaaan bi daha mı gelicem dünyaya…. diyorsanız; Patanjali burada cevabını veriyor. Bu sutrayı sayfalarca açıklamak mümkün aslında. Ama merak etmeyin kendimi tutacağım.
‘Zıtlıklar’ demiş. Nedir zıtlıklar? Mesela, sıcak ve soğuk, kalın ve ince, iyi ve kötü, güzel ve çirkin. uzun ve kısa…. Demek istediği aslında bir şeyi diğerine tercih etmene sebep olan şeyler. En basitinden patates kızartmasını, brokoliye tercih etmen mesela. Ya da oyalanmayı, yapman gereken işe tercih etmen. Ya da kolayı zora tercih etmen.
Peki ya bunların hiç biri seni etkilemeseydi? Ya yapman gereken şeyi aklın hiç bir şeye çelinmeden, çekilmeden yapabilseydin? Ya her kararını uygulamak için tek ihtiyacın olan karar vermek olsaydı? İşte senin için bunun yolu asanadır diyor Patanjali.
‘Ohh matıma çıkarım, pozdan poza akarım, hayat bana güzel’ diyorsan. İşte ben de tam onu diyorum. Hayat sana güzel değil, hayat sana zor. Hayat bana zor. Ama yoga bunu kolaylaştırmak için bir sistem hazırlamış, vermiş bize. Hakkıyla yapanlara da binlerce yıldır yardım etmiş bu sistem. Ne olduğunu ve nasıl yapıldığını unutmayalım lütfen.
Bir yandan söylemem gereken her şeyi söylemiş gibi hissediyorum. Bir yandan da iki konuya daha değinmeden bitirmek istemiyorum bu yazıyı.
Meditasyon en doğal hakkın
Birçok insan yıllarca yoga yapıp meditasyonu hayatına dahil etmez. Bunun temel nedeni, meditasyona hazır olmadıklarını düşünmeleridir. Ancak bu büyük bir yanılgıdır. Meditasyon, nefes almak kadar doğal bir haktır. Zihnimizin sürekli bir yerlere sürüklendiği ve dikkatimizi toplamanın zor olduğu bu modern dünyada, meditasyon kendimize verebileceğimiz en büyük hediyelerden biridir.
Meditasyona başlamak için “hazır olmayı beklemek” gereksizdir. İlk deneyimlerinizde zihninizin sık sık dağılacağını, hatta hiç odaklanamayacağınızı düşünebilirsiniz. Haklısınız tam olarak öyle olacak. Ancak bu süreç, tıpkı yoga pratiğinde olduğu gibi sabır ve düzenli uygulama gerektirir.
Peki nasıl yapacağım meditasyon nereden başlamalıyım diyorsanız; konu ile ilgili bir yazı yazmıştım onu inceleyebilirsiniz. Meditasyon nasıl yapılır?
Doğru yoga Pratiği nasıl Ölçülür?
Yoga, bir yarış ya da gösteri değildir. Asanalar, bedeninizin sınırlarını keşfetmek ve zihninizi dinginleştirmek için bir araçtır. Ancak yoga pratiğinin yalnızca fiziksel boyutuyla sınırlı kalması, bu derin geleneğin ruhunu anlamamızı engeller.
Pratiğinizin derinleşip derinleşmediğini, size iyi gelip gelmediğini anlamak için asanalarınıza bakmayın. Hayatınıza bakın. Üç ay önce, üç yıl önce ben nasıl bir insandım diye bakın.
Şu sorulara cevaplarınızı değerlendirebilirsiniz:
Eskiden kontrolümü kaybettiğim durumlarda daha sakin kalabiliyor muyum?
Dengem bozulunca daha hızlı dengeye gelebiliyor muyum?
- Kaçmadan kendimle yüzleşebiliyor muyum?
- Kendimi daha iyi tanıyor ama daha az yargılayabiliyor muyum?
- Diğer insanları daha net görüyor ama daha az yargılıyor muyum?
- Hayatımda yaptığım tercihler daha bilinçli mi? (İyi mi demiyorum sadece tercih yaptığının farkında mısın diyorum.)
Sonuç
Son olarak birkaç şeyin altını çizmek istiyorum. Eğer sadece fiziksel boyuta odaklanarak asana yapıyorsanız bu yanlıştır demeye çalışmıyorum. Yoga asanalar çok değerli, çok faydalı fiziksel pratiklere ilham vermiştir. Egzersiz yapmanın hem bedene hem de kişinin psikolojisine faydaları saymakla bitmez.
Yapmaya çalıştığım farkındalık yaratmak. Şunu demek istiyorum: eğer geleneğe uygun şekilde pratik yaparsan yoga sana bundan çok daha fazlasını verebilir. Hastalıkta, sağlıkta, gençlikte, yaşlılıkta yoga hayatına ruhuna destek olacak bir çok teknik sunar. Eğer hedefin hayatının bütünü ise, hedefin ruhun ise doğru pratikleri ara bul. Dersin adının yoga olması yetmez. Yoga asana değildir.
Hari Om
Zeynep