Bir Yoginin Bali & Ubud Rehberi

Ubud Seyahat Rehberi: Vize İşlemleri ve Yanınıza Almanız Gerekenler

Vize Nasıl Alınır?

Eğer Bali’de bir aydan az kalacaksanız, vize işlemleri oldukça basit. Denpasar Havaalanı’nda şu belgeleri göstererek vize alabilirsiniz:

• En az 6 ay geçerli pasaport
• Dönüş biletiniz
• Otel rezervasyonunuz

Daha uzun süre kalmayı planlıyorsanız, Endonezya Büyükelçiliği’ne giderek turist vizesine başvurabilirsiniz. Haziran 2016 itibarıyla, gereken belgeler şunlardır:

• Pasaport
• İki vesikalık fotoğraf
• Otel rezervasyonu çıktısı
• Uçak biletleri çıktısı
• Nüfus cüzdanı fotokopisi
• Üç aylık hesap dökümü
• Büyükelçilik web sitesindeki form (doldurmanız gerekiyor)

Benim vizem aynı gün içinde çıktı. Başvuru sırasında 50 USD ödedim.

Başka bir seçenek de şunlardır:

• Fazla kaldığınız her gün için ceza ödemek (en fazla 60 gün uzatılabiliyor).
• Girişte ücretsiz bir aylık vize yerine, ücretli ve bir kez uzatılabilen bir aylık vize almak.
• Bir ay dolunca gidip birkaç gün yine kapı vizesiyle girip Singapur’u gezmek. Sonra da yeniden Bali’ye dönüp kapıda vize almak.
  • Singapur Bali’ye çok yakın o yüzden uçak biletleri ucuz.
  • İnanılmaz güzel yemekleri var, çok da güvenli bir yer.
  • İki üç gece kapsül otellerde ucuza kalabilirsiniz.
  • Çok fazla kişi aynı mantıkla Singapura girip çıkıyor. O yüzden de eğer Bali’den geliş ve Bali’ye gidiş bilet tarihleriniz çok yakınsa gümrükte sorun yaşayabiliyorsunuz. O yüzden 2 gece falan kalmayı hedefleyin.

Bu arada Endonezya’da vize süreçleri sürekli değişiyor. Kendiniz de koşulları mutlaka kontrol edin.

Uçak Biletleri

Yolculuğun en pahalı kısmı uçak biletleridir. Her zaman olduğu gibi, ne kadar erken alırsanız, o kadar uygun fiyatlı olur.

Hava ve Bavul Hazırlığı

Bali’de hava her zaman sıcak. Yağmur yağsa bile bu değişmiyor. Bunun için yanınıza almanız gerekenler:

• İnce ve rahat kıyafetler: Örneğin şalvar veya ince pantolonlar. Hem rahat hareket etmenizi sağlar hem de sivrisineklerden korunmanıza yardımcı olur.
• Ayakkabılar: Eğer tırmanış yapmayı planlamıyorsanız, terlik ya da sandalet en iyi seçim olacaktır. Topuklu ayakkabıya hiç gerek yok.
• Uzun kollu bir üst: Daha çok uçak yolculuğunda üşümemek için yanınıza alınabilir.
• Şal: Tapınaklara girerken belinize sarabileceğiniz bir şal mutlaka yanınızda olmalı.
• Yağmurluk: Eğer iyi bir yağmurluğunuz yoksa, Ada’da herhangi bir mnarkette 3-4 USD’ye kolayca uygun bir yağmurluk bulabilirsiniz.

Bali’deki arabaların çoğunda ısıtıcı olmadığı için, hava soğutulmadan camdaki buğudan kurtulmak mümkün olmuyor. Ancak, yanınızda kalın giysiler götürmenize gerek yok.

Ubud Seyahat Notları: Bali’ye İlk Adım

Denpasar Havalimanı’na indiğinizde sizi ilk olarak sıcak ve yoğun bir hava dalgası karşılayacak. İkinci kez gitmiş olmama rağmen, bu sıcakta nefes alabilir miyim diye bir an tedirgin oldum. Neyse ki, sizi almak için bekleyen klimalı bir araba bu ilk şoku hafifletiyor. Tabii, sizi karşılayacak şoförün elindeki adınızın yazılı olduğu tabelayı bulmayı başarabilirseniz!

İlk anda kalabalıktan dolayı umutsuzluğa kapıldım ve “Ben kimseyi bulamam,” dedim. Ama o sırada, resim çekerek rahatlamaya başladım.

Ubud: Bali’nin Ruhunu Keşfedin

Bali’nin güzel kültürünün en canlı kaldığı yerlerden biri Ubud. Burası sadece bir kasaba değil, adeta bir ruh hali. Her sokak köşesinde sizi şaşırtan küçük detaylar, devasa yeşilliklerin arasında beliren tapınaklar ve el işçiliğiyle yapılmış minyatür sunaklar… Ubud, sizi kendine hayran bırakacak bir deneyim sunuyor. Sokakları, yürüyüş yolları, vejetaryen ve vegan restoranları, ayakkabısız girilen dükkanları, kendinizi tamamen kabul edilmiş hissettiren atmosferiyle burası bir yoginin ruhunu dinlendireceği bir yer.

Ubud’a ulaşım için Denpasar’dan bir araba kiralamanız gerekiyor. Şu sıralar bu yolculuk 25-30 USD civarında. Arkadaşlarınızla gelirseniz daha ekonomik bir çözüm olabilir. Çoğu otel bu hizmeti sunuyor, fiyatlar makul olduğu sürece otelden ulaşımı ayarlamanız iyi bir seçenek. Ancak otelinizde bu hizmet yoksa, yerel ulaşım hizmetleriyle iletişim kurmak oldukça kolay. İnsanlar genelde çok yardımsever ve size en uygun seçeneği bulmanıza destek oluyorlar.

Ubud’un İlk İzlenimi

Ubud’a geldiğinizde binaların basit yapılarıyla her yerde gördüğünüz detaylı heykellerin uyumsuzluğunu fark edebilirsiniz. Bu kontrast, Bali’nin eşsiz estetik anlayışını temsil ediyor. Doğa ile insan eliyle yapılan sanat eserlerinin bu çarpıcı zıtlığı, sizi düşündürmekle kalmıyor, ruhunuzu bir dengeye davet ediyor. Ancak ikinci gün, buradaki sokak kültürünün sıcaklığını ve dışarıda vakit geçirmenin keyfini anlayacaksınız. Her şey bir anda anlam kazanmaya başlayacak ya da kendinizi akışa bırakmış olacaksınız.

Para Kullanımı ve Sağlık Önerileri

• Para İşleri: Ubud’da kredi kartı kullanırken yüzde 3 komisyon ödüyorsunuz. Yanınıza dolar getirip, uygun bir kur bulana kadar birkaç döviz bürosunu gezerek paranızı bozdurabilirsiniz. Ancak dikkatli olmanızda fayda var. Bazen döviz büroları cazip kurlar sunar gibi görünse de işlemi yaparken eksik para verme gibi durumlar yaşanabiliyor. Bu yüzden işlemlerinizi güvenilir yerlerde yapmaya özen gösterin.
• Sağlık Tavsiyeleri:
  • Musluk sularını doğrudan içmek bağırsak problemlerine yol açabilir. Bu nedenle dişlerinizi bakkaldan alacağınız içme suyuyla fırçalayın.
  • Duş alırken su yutmamaya çalışın.
  • Bağışıklığınızı desteklemek için yerel şifa yöntemlerinden faydalanabilirsiniz. Ubud, refleksoloji, kristal terapisi gibi alternatif tıp uygulamalarıyla ünlüdür.

Ubud’da Ulaşım: Scooter mı, Rehber mi?

Ubud’da ulaşım için birkaç seçeneğiniz var:

1. Scooter Kiralama: En eğlenceli yöntem scooter kiralayıp Tripadvisor gibi platformlardaki yorumlardan ilham alarak gitmek istediğiniz yerlere karar vermek. Yol üzerinde istediğiniz yerde durup yeni yerler keşfedebilirsiniz.
2. Rehber: Rehberlerle çalışmak bazen dezavantajlı olabilir. Daha fazla ücret talep edebiliyor ve yeterli rehberlik yapmadıkları da oluyor.
3. Yerel Taşıma Hizmetleri: Scooter kullanmayı tercih etmiyorsanız, sizi istediğiniz yere götürecek birini kolayca bulabilirsiniz. Bali’de birinin motoruna atlayıp gitmek ya da sokaktan geçen bir araçtan taksi hizmeti almak oldukça normal. Genelde ulaşım sağlayan kişilerle fiyat pazarlığı yapmak mümkün. Ayrıca birçok otel de yakın mesafeler için ücretsiz servis hizmeti sunabiliyor.

Bali’de Yemek: Ucuz ve Lezzetli Seçenekler

Endonezya aslında oldukça uygun fiyatlı bir yer. Ekonomisi çok güçlü olmadığı için yabancı paralar burada çok daha değerli. Ama Bizim adamız turistik bir yer olduğu için özellikle de turistlerin gittiği yerlerde yine de fiyatlar biraz yükseliyor. Yerlilere göre yabancılara farklı fiyat uygulansa da pazarlık yapma şansınız var. İşte birkaç örnek:

• Yaklaşık 10 USD’ye, harika manzaralı bir kafede, mükellef bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.
• Yerel marketlerden muz yaprağına sarılmış pilav ve tofu topları gibi lezzetli yemekleri yalnızca 2 USD’ye satın alabilirsiniz.
• Ülkenin kendi yemek kültürü, geleneksel mutfağın yanı sıra sağlıklı yaşam tarzına uygun vegan ve vejetaryen seçenekleriyle de dikkat çekiyor. Ubud’daki restoranlarda dünya mutfağından pek çok seçeneği deneme şansınız var.

Genel Notlar ve Ubud’un Ruhunu Yaşamak

Ubud’un sokaklarında dolaşırken, kendinizi doğal bir akışta bulacaksınız. Her şeyin anlam kazandığı ya da açıklamaya gerek kalmadığı bir yer burası. Burada “akışta olmak” sadece bir deyim değil, bir yaşam tarzı. Tüm günü hiçbir plan yapmadan geçirip, anın tadını çıkarmanın ne kadar kıymetli olduğunu fark ediyorsunuz. Bir sonraki yazımda, Ubud’da yoga yapılacak en iyi yerlerden bahsedeceğim. Yoga ve ruhsal deneyimlerin zamanı geldi de geçiyor!

Bali’de Yoga Eğitmenlik Eğitimi – İlk Gün Notlarım

Shades of Yoga ve Eğitmenlik Kursu Deneyimlerim

Ekim ayında Shades of Yoga yoga okulu ile iş birliği yaparak Türkiye’de bir yoga eğitmenlik kursu düzenleyeceğiz. Bu benim için büyük bir heyecan çünkü yoga öğretisini daha geniş bir kitleye ulaştırmak ve bu yolculuğa rehberlik etmek, hayalimdeki projelerden biriydi. Şu anda, Shades of Yoga’nın bir ay sürecek eğitmenlik kursunun bir parçasıyım.

Biz de zamanında Shades of Yoga ile eğitmenlik eğitimimizi tamamlamıştık. O süreçte yaşadıklarım, yoga yolculuğumun sadece başlangıcıymış, bunu şimdi daha iyi anlıyorum. İki ay boyunca her gün sabahtan akşama kadar yoga ile yatıp yoga ile kalktık. Bugün, bir zamanlar benim olduğum gibi heyecan ve korku içinde haftalık programı dinleyen öğrencileri görünce bu yazıyı yazmaya karar verdim.

Yoga Eğitmenlik Eğitimine Başlarken: “Ölür müyüm?”

Böyle bir maceraya atılan hemen hemen herkesin kafasında aynı soru oluyor: “Ölür müyüm?” Cevap net: Hayır, ölmezsiniz. Ama hiç kolay olmayacak! Çünkü hangi tadına doyulmaz güzellikteki şey kolaydır ki?

Eğitim süreci hem bedensel hem de ruhsal açıdan oldukça yoğun bir deneyim. Vücudunuz sınırlarını zorlayacak, zihniniz ise tüm bu yoğunluk içinde dinginlik arayacak. Psikolojik olarak ise dalgalı bir deniz gibi, bazen çok keyifli bazen de karmaşık bir süreç sizi bekliyor.

İnziva ve Kendini Adama

Biz Gökçe ile bu eğitime giderken kendimizi tamamen bu kursa adamıştık. O dönemde, söyledikleri her şeyi eksiksiz uygulamaya çalıştık, bazen anlamsız gelse de, yıpratıcı da olsa. Çünkü o an anlamasak bile, sonrasında hepsinin birer yapboz parçası gibi birbirine oturduğunu gördük. İnziva tarzı eğitimlerin en güzel yanı, insanın başka şeylere kafa yormadan kendini tamamen bir sürece adayabilmesi.

Kendini adamak başlı başına zorken, günlük hayatın dikkat dağıtıcı unsurları araya girdiğinde bu daha da zorlaşıyor. Bence takip edilebilecek en iyi strateji şu: Kendinizi adayın. Çünkü yoga, sadece mat üzerinde yapılan bir şey değil; bir yaşam tarzı. Yoga, bedeninize ve zihninize olduğu kadar ruhunuza da yayılmasına izin verdiğiniz bir öğreti.

Yorucu Ama Değişim Yaratıcı Bir Süreç

Eğitim süreci gerçekten çok yorucuydu. Her sabah erkenden meditasyonla başlıyorduk, ardından asana çalışması ve teorik dersler geliyordu. Gün sonunda ise, odamıza dönüp sızana kadar ödev yapıyorduk. İlk günler, bu yoğun tempoya alışmakta zorlandık. Ancak kısa sürede fark ettik ki, yorgunluk bazen yaşadığımızın en büyük kanıtı. Yorgun olmak demek, hala bir şeyler yapabilecek gücümüz olduğu anlamına geliyor.

Bedensel yorgunluk her yerinizi ağrıtsa da mata çıktığınızda enerji dolduğunuzu hissediyorsunuz. Yoga pratiğiyle bedeninize, sınırlarını zorlayarak değil, ona saygı duyarak enerji aşılıyorsunuz. Bu süreçte öğrendim ki, “ölünmüyor,” aksine daha çok yaşanıyor. Şimdinin içine akıp gidiyorsunuz ve tam olarak o anı yaşıyorsunuz.

Ubud’un Büyüsü ve Bir Yoga İnzivası

Tabii ki, bu deneyimi Ubud gibi büyülü bir yerde yaşamak, sürecin etkisini ikiye katlıyor. Tropik doğanın içinde, her an karşınıza çıkan tapınaklarla ve Ubud’un spiritüel enerjisiyle çevrili olmak, bu yoğun eğitimi bir “kendini bulma” macerasına dönüştürüyor.

Şimdi geriye dönüp baktığımda, yaptığımız en mantıklı şeyin her şeyi bırakıp iki ay boyunca Ubud’a gelmek olduğunu görüyorum. Bazen hayatın akışından çıkıp kendimize dönmek için böyle radikal kararlar almak gerekiyor. Nerede olursa olsun, bir aylık bir yoga inzivası bile hayatınızı kökten değiştirebilir.

Kendinizi Mucizelere Açın

Yoga eğitimi, sadece bedeninize bir disiplin kazandırmakla kalmıyor; size yeni bir bakış açısı sunuyor. Kendi içsel dünyanızı keşfetmenize, duygularınızı ve zihninizi yeniden düzenlemenize olanak tanıyor. Yeter ki, mucizelere kendinizi açın. Yoga bir yolculuk; hem fiziksel hem de ruhsal bir macera.

Bu süreç beni o kadar değiştirdi ki, şimdi bu deneyimi paylaşacak olmak bana büyük bir mutluluk ve heyecan veriyor. Kim bilir, belki bu yolculuk bir gün sizin de hikayeniz olur!

Zeynep